Kayseri Helvacı Dede Hikayesi!
Kayseri'de Kocasinan ilçesine bağlı Sahabiye Mahallesi'nde bulunan Helvacı Dede Mezarı, yaklaşık 7 yüzyıldır zamana meydan okuyarak şehrin göbeğinde varlığını sürdürüyor. Aynı bölgede kendi adını taşıyan bir caminin de bulunduğu Helvacı Dede, erişilebilen tarihi kaynaklara göre yaşadığı 12-13'üncü asırlarda Kayseri'nin muteber isimlerinden biri olarak görülüyor. Helvacı Dede Mezarı, artık yol ortasında ve binalar arasında kaldığı için her gün sayısız insan yanından habersizce geçip gidiyor.
Kayseri'nin şehir olarak gelişmesi ve mezarın yol ortasında kalması nedeniyle, son dönemlerde kaldırmaya çalışanlar olduğu ve çeşitli paranormal olaylar iddia edilerek kaldırılamadığı dilden dile anlatılıyor.
HELVACI DEDE'NİN HİKAYESİ
Rivayetlere göre, 13'üncü yüzyılda yaşadığı tahmin edilen ve Horasan'dan Kayseri'ye gelerek bir tekke kuran Şeyh Turesan (Tur Hasan) Veli, hacca gittiğinde Himmet Hü’l-Ülvan adlı bir adam ile tanışır. Şeyh ile adam kaynaşarak yakın dost olur. Şeyh Turesan Veli, Himmet Hü’l-Ülvan'ı yanında Kayseri'ye getirir. Hü'l-Ülvan, Kayseri’de Şeyh Turesan Veli'nin tekkesinde irşat (aydınlanma) ile uğraşır ve onun gönül dostu olarak şeyhlik mertebesine ulaşır.
Yıllar sonra Şeyh Turesan Veli tekrardan hacca gider. Şeyhin Kayseri'de yaşayan anası bir helva yapmıştır. Ana, “Hasan’ım olsaydı da şu helvadan sıcak sıcak yeseydi” der. Bunu dediği zaman yanında bulunanlardan biri de Şeyh'in gönül dostu Himmet Hü'l-Ülvan'dır. Rivayete göre, Şeyh Hü'l-Ülvan bu helvayı alarak Mekke'ye doğru yola çıkar. Amacı, hacca giden Şeyh Turesan Veli'ye anasının helvasını ulaştırmaktır. Şeyh Hü'l-Ülvan helvayı Şeyh Turesan Veli'ye vererek yedirir. Bu olaydan sonra Şeyh Himmet Hü’l-Ülvan, artık "Helvacı Dede" olarak anılır.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.