Erdoğan gündem olmuştu: "Nadanı terk etmedin, yaranı arzularsın" ne demek?
Erdoğan, başbakanlığı ve AK Parti genel başkanlığı döneminde 30 Mart 2014 yerel seçimleri için 6 Mart Perşembe günü Malatya'ya giderek Eski Belediye Meydanı'nda miting düzenlemişti. Mitingde Erdoğan'ın gündeminde ana başlıkları FETÖ/PDY terör örgütü ve dönemin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmuştu. Erdoğan, mitingdeki konuşmasında 17'nci yüzyıl divan şairi Malatyalı Niyazi Mısri'ye atıfta bulunarak, onun "Nâdanı (cahil) terk etmedin, yâranı (dostlar, yoldaşlar) arzularsın" sözünü söylemişti.
Erdoğan, Malatya mitinginde dönemin muhalefetinin iktidara yönelttiği 'mitinglere insanlar taşınıyor' benzeri iddialara cevap vermiş ve mitinglere vatandaşların kendi rızalarıyla katıldığını belirtmişti. Erdoğan, iddialara şair Malatyalı Niyazi-i Mısrî'nin bir sözü ile karşılık vermişti. İşte Erdoğan'ın konuşması:
"Malatyalı Niyazi Mısrî ne güzel söylemiş, 'Nâdanı terk etmedin, yâranı arzularsın' diye. Evet, biz nadanı terk ettik, işte yâranı bulduk. Yâran burada. Ama bunlar bulamıyor, sıkıntıları orada."
Malatya bugün bu meydandaki coşkuyla, Battal Gazi Destanı'nı adeta yeniden yazıyor.#BüyükMedeniyetYolundaMalatya
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) March 6, 2014
'NADANI TERK ETMEDİN, YARANI ARZULARSIN' NE DEMEK?
Bu ifade, Malatyalı 17'nci yüzyıl divan şairi Niyazi-i Mısrî'nin "Arzularsın" adlı şiirinin ilk beyitinde, ilk dizesinde yer alıyor. Şiirdeki ilk beyit şöyle:
"Nâdanı terk etmedin, yârânı arzularsın,
Hayvânı sen geçmedin, insânı arzularsın."
Şair, yazdığı şiirinde ilgili insanın istediği şeyler için gereken uğraşı sarf etmeden isteklere ve hayallere dalmasını eleştiriyor. Yukarıda yer alan ilk beyitte ise kişinin çevresinde kendi seviyesini düşürecek insanları uzaklaştırmadan sağlıklı bir çevre edinemeyeceği şeklinde bir yorum çıkarılabilir.
Bu beyitte 'nadan' kelimesi, TDK sözlüğünde 'cahil' anlamına gelirken, 'yâran' sözcüğü ise 'dostlar, yoldaşlar' anlamına geliyor. Her iki sözcük de Türkçeye Farsçadan geçmiş bulunuyor. Nâdan sözcüğü, Farsçada bulunan ve "yok, olmayan" vb. anlamlara gelen 'nâ' eki (örneğin: nâmüsait, müsait/uygun olmayan) ile 'bilen, bilgili' anlamındaki 'dan' sözcüğünün birleşiminden oluşuyor. Yâran kelimesi ise dilimizdeki en yaygın Farsça kelimelerden biri olan 'yâr' kelimesi ile canlılar için kullanılan çoğul eki '-ân'ın (örneğin; mehterân, mehterler) birleşiminden oluşuyor.
NİYAZİ-İ MISRÎ - 'ARZULARSIN' ŞİİRİ
"Nâdanı terk etmedin, yârânı arzularsın,
Hayvânı sen geçmedin, insânı arzularsın.
“Men arefe nefsehû fekad arefe Rabbehû”
Nefsini sen bilmedin, Subhân'ı arzularsın.
Sen bu evin kapusın henüz bulup açmadın,
İçindeki kenz-i bî-pâyânı arzularsın.
Taşra (dışarı) üfürmek ile yalunlanır mı ocak,
Yönün Hakk’a dönmedin, ihsânı arzularsın.
Dağlar gibi kuşatmış benlik günâhı seni,
Günâhın bilmeden, gufrânı arzularsın.
Cevizin yeşil kabını yemekle dad bulunmaz,
Zâhir ile ey fakîh Kur’ânı arzularsın.
Şarâbı sen içmedin, sarhoş-u mest olmadın,
Nice Hakk emrine fermânı arzularsın.
Gurbetliğe düşmedin, mihnete sataşmadın,
Kebab olup pişmedin, büryânı arzularsın.
Yabandasın evin yok, bir yanmış ocağın yok.
Issız dağın başında mihmânı arzularsın.
Ben bağ ile bostanı gezdim, hıyâr bulmadım,
Sen söğüt ağacından rummânı arzularsın.
Başsız kabak gibi bir tekerleme söz ile,
Yunusleyin Niyâzi irfânı arzularsın.
(Şiirin farklı varyantları mevcuttur, bu nedenle şiirin muhtelif kaynaklardaki dizeleri farklılık gösterebilir. Bu durum, matbaa teknolojisinden önce sözden yazıya el ile nakledilen halk edebiyatı veya Divan edebiyatı eserlerinde karşılaşılabilir.)
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.